21 Aralık 2008 Pazar

MUHAMMED SADIK ÖKSÜZ/KAFASI KARIŞIK ADAM

Diyelim ki vahiy yok..peygamberler yok…
O halde nerde gerçek nerde yalan?…

Hayaller gerçek olabilir mi? Bir var bir yoklar…
Yaşananlar gerçek olabilir mi? Bir var bir yoklar…
İnsan gerçek olabilir mi? Bir var bir yok…
Ya düşünceler? Öldükten sonra ya da komadayken düşünebilir mi insan?
Düşünceler de gelip geçici mi yoksa?!
Duygular..Aşk, Sevgi, Nefret, Gurur..hiç biri yok mu yani aslında..

Bir görünüveriyorlar bir kayboluyorlar….....ya da biz bazen gördüğümüzü sanıyoruz?!

Ya ölüm? İşte tek gerçek mi diyoruz? Peki, sürekli ölebilir mi insan?
Bir var bir yok mu yoksa ölüm de?
Ölüm denen şey de nedir ki? Biz onu fani aklımızla, düşüncelerimizle bilebilir miyiz?
Nerede gerçek? Nerede yalan? Yolculuk nereye? Nereye gidiyor insan hızlı hızlı yavaş yavaş?

Şeyler…
Bir var bir yok olan şeylerle dolu her şey…
Peki, gerçek olan var olmaları mı? yok olmaları mı?…
Asıl olan var olmak mı yok olmak mı?…
Çok mu septik oldu bu sorgulama?

Nereye varmaya çalışıyor insanın çaresiz aklı?
Aa bak burada bir tanrı var..bir de benim bunu düşünen aklım..hadi ya!!
Biraz da dışardan baksan olaya? Dünyaya mesela yıldızlardan?
Evrende dünyayı bul deseler bulabilir misin?
Düşüncelerin arasında tanrıyı bulduğunu iddia eden sen!
İnanmak gelmiyor nedense sana içimden..her gece kendini unutan fani içimden…

Nerde gerçek nerde yalan..al biraz da sen oyalan…

Vahye muhatap aklın özelliklerinden birini hatırlatıp:
“Onlar ki Gayb’e iman ederler…” buyururken Allah’u teâlâ…
Vahiysiz kalmış aklı: hayvan pisliği üzerindeki saman çöpünün üzerinde..
kendini okyanusta bir geminin kaptanı sanan haşereye benzetirken..
Ne kadar da haklı Hz. Mevlana…


Boş versene dostum senin olsun spekülatif felsefen, akılcı kelamın..diyecekken
Bir ses geliyor: “bir engelli koşuda engellere takılıp kalanlar, engelleri zor da olsa geçenler..
Engelleri aşıp hedefe doğru hızla ilerleyenler olmasından daha doğal ne olabilir ki


“ Bizleri, agnostik/septik/spekülatif düşüncenin karanlıklarından
Gönderdiği Peygamberler ve Vahiyle kurtaran Allah’a hamdolsun

Hiç yorum yok: